
Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun! rabbim dolu dolu geçirmeyi nasip eylesin bu güsel günleri inş.
bolluk, bereket, sağlık, huzur içerisinde nice ramazanlara.....
Hep çocuk mudur insan yüreğinde? Düşleri denizleri aşacak kadar nemli,puslu, tahta arabası arkasında çeke çeke yürür mü yollarda? En güzel günleri henüz yaşamadıkları mıdır,yoksa çocukluk düşleri mi?
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.Sen kendini paralarken ,o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır.Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karşılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin,düşündün,şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayati ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil.Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.
duvardaki bu resmin hemen önünede şöyle bi koltuk nasıl olur sizce?
(tabi bu koltuğun önündeki pencerede de alabildiğine deniz manzarası:)
(salonda rahat yumuşacık böyle kanepelerede bayılıyorum,beyaz olması ve minderleriyle renklendirilmiş olmasıda ayrıca beğenmemde etkili oldu diyebilirim,biliyorum böyle bi kanepem hiç olmuycak,ama ben resimdede olsa sizlerle zevklerimi paylaşmak isterim:)
beyaz kanepenin hemen ardındaki duvarda böyle bi tablo sizce de iyi durmazmı:)
son olarak;mutfakta böyle iştah açıcı kocaman bir meyva gibi masayada hayır demezdim doğrusu:)
(nasıl dekore ettim iki dakikada evi ama:) neyse böyle hoşuma giden tasarımları ara ara sizlerle yine paylaşıcam şekerler,,
Ağır bir ÖSS sorusu gibiydi Esquire dergisininki...
Badem

büyük usta mimar sinan'ın kalfalık eserim dediği Süleymaniye'nin şifreleriyle tanışalım.Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından imparatorluğun gücünü ve görkemini göstermek adına inşa ettirildi. Bugörev, tarihin en büyük ustası Mimarbaşı Sinan'a verildi. Camii vekülliyesi 7 senede bitirildi. Ancak 7 yıllık bu uzun süre Kanuni'nin canını sıkmıştı. Sinan'ın yapıyı neden bir türlü açmadığını
bu pazarımın nerede geçtiğini tek bir cümleyle yazıp,bana heyecan veren küçük bir mutluluktan bahsedeceğim,bu pazar görümcemler almanyaya dönmeden önce beraber yemek yiyelim diye teklif edip bizi davet ettiler,bizde tamam diyerek akşam iftar yemeği için ist.büyükşehir belediyesinin florya tesislerine gittik,yolu istanbula düşen herkese tavsiye edebileceğim yerlerden burası,lisedeyken mezuniyetimizde burda olmuştu,çok harika biyer yani deniz kenarı ve koskocaman bi parkın içinde,sonuç olarak yemekler(pervinle beraber ilk kez tattığımız balık çorbasıda dahil)müthişti gerçektende,kalitesine göre fiyatlarda gayet makul diyebilirim,(küçük bi reklam yaptım galiba)neyse esas anlatmak istediğim küçücük beni mutlu eden şeyi söylemek istiyorum,mekan florya olunca tabi atatürk hava alanına yakınlığından dolayı her 3 dakikada bir uçak iniyor,o kadar alçalıyorlarki,koca uçağın gölgesi altında ve dehşet verici gürültüsü sizi bilmem heyecanlanırmıydınız ama beni çok heyecanlandırdı,bütün gece denizi yada etrafı seyretmek yerine uçakları seyrettim:D yani başımı gökyüzünden indiremedim bu manzara karşısında,ne kadar da büyük bir demir parçasının uçuyor olmasını seyreylemek bu kadar mı mutlu eder birini,evet sanırım hala çocuk bi yanım var,böyle şeylerle mutlu olan napiyim:D ve beni böylesi mutlu eden bişeyi buraya yazmadanda edemedim,evet ünzile bu pazar uçaklar uçtu gökyüzünde,gölgelerindeyse kalbim uçuştu heyecandan,,,
BU haftaki Pazar Neşemiz Yıldırım Tuna'dan..Küçük kız annesine "İlk insan nasıl dünyaya geldi" diye sormuş, "Tanrı Adem ve Havva'yı yarattı, çocukları oldu ve insanoğlu yeryüzüne yayılmaya başladı yavrum" diye izah etmiş annesi..Birkaç gün sonra küçük kız aynı soruyu babasına sormuş.. "Binlerce yıl önce maymunlar vardı" demiş babası, "Bizler de evrim geçirerek onlardan türedik.." Farklı iki cevaptan aklı karışan kız annesine gidip "Nasıl olur anne" demiş "Sen bana insanın Tanrı tarafından yaratıldığını, babam da maymunlardan geldiğini söylüyor.. Karıştırıyorum.." "Karıştırıcak bir şey yok" demiş annesi gülerek, "Ben sana kendi ailemin geçmişini anlattım. Baban da kendi ailesininkini anlatmış, bir tanem..!"
KIYAFET Bundan boyle herkesin aldigi maa$a gore giyinmesi önemle rica olunur... Ofise Prada ayakkabilar ve Gucci cantalarla geliyorsaniz, maddi durumunuzun yeterince iyi oldugu goruldugu icin maa$iniza zam yapilmayacaktir. Siradan ve ucuz yerlerden giyiniyorsaniz elinizdeki parayi yeterince iyi idare edebildiginiz goruldugu icin maa$iniza zam yapilmayacaktir. Bazen marka bazen siradan yerlerden giyiniyorsaniz,herhangi bir sorununuz olmadigi goruldugu icin maa$iniza zam yapilmayacaktir.
ANKARA'da oturan ve 130 kiloya kadar çıkan 28 yaşındaki Nursel Tekin, kendi diyet programını uygulayarak 6 ayda 67 kiloya indi.Çankaya İlçesi Seyranbağları'nda oturan 9 yaşındaki kız çocuk annesi ev kadını Nursel Tekin, hamilelik döneminde kilo almaya başladı.Eşinin de askere gitmesiyle strese giren Tekin, hızla kilo almayı sürdürürken 70 kilodan 130 kiloya çıktı. Fazla kiloları nedeniyle hayata küsen ve toplum içine çıkmaya utanan Tekin, tedavi olmaya karar verdi. Birçok diyetisyen ve doktora başvurduğunu kaydeden Tekin, “Doktorların bana verdiği diyet programı ve ilaçlar işe yaramadı ve kilo almaya devam ettim. Artık kilolarımdan dolayı nefes alamaz durama geldim ve sağlığım tümüyle bozulmaya başladı. Doktorlar obezite teşhisi koydular ve böyle kilo almaya devam ettiğim taktirde öleceğimi söylediler. Ancak verdikleri ilaçlar işe yaramıyordu” dedi.Birçok doktora gitmesine rağmen kilolarına çare bulunmamasına kızdığını ve kendi diyet programını uygulamaya koyduğunu söyleyen Tekin, şöyle konuştu:“Öncelikle yiyeceklerime dikkat ettim. Yağlı yiyeceklerden uzak durdum. Ancak, hiçbir zaman aç kalmadım. İstediğim her şeyi belli ölçüde yiyordum. Sabahları beyaz peynir, domates, salatalık, öğlen bazen tavuk, et, sebze gibi yiyecekleri tüketiyordum. Akşamları erken saatlerde yine istediğim yemekten yiyordum. Tek dikkat ettiğim şey yağ oranını düşük olmasıydı. Bunun yanında hergün 1 saat tempolu yürüyüş yaptım. Özellikle yürüyüşün çok faydası oldu.”Uyguladığı program sayesinde 6 ay gibi sürede 63 kilo verdiği ve 130 kilodan 67 kiloya düştüğünü kaydeden Tekin, şöyle devam etti:“Düşünün bana uyan elbise bedeni yoktu. Özel diktiriyordum. Ancak, şuan 36-38 beden giyiyorum. Bu halimle doktorlara gittiğimde gözlerine inanamadılar ve kısa sürede sağlığımdan hiçbir şey kaybetmeden nasıl bu kadar kilo verdiğimi sordular. Ancak şuan çok sağlıklıyım ve 63 kilo vermeme rağmen vücudumun bazı bölgeleri dışında hiçbir deformasyon olmadı.” 
miniatürk bir açık hava müzesi denilebilecek,haliç kıyısında kocaman bir park,