Perşembe, Ağustos 12, 2010

Anna'yıda sevmediler benim kadar.

üçüncü tekil şahısların yaşamları arasına gizlediğim duygularımın,bana ve korkaklığıma gönül koyuşlarının bir iç boşaltımıdır bu desek,eksik belki,ama fazla olmaz inan yazılacaklar.
neden böylesine kendimi yalnızlık ormanında çalı çırpı ardına gizleme gayretim,ve neden yüzleşme anları bu kadar sızlatıyor o en derin yerini kalbimin,sanada böyle olmuşmuydu hiç anna,ardında bırakıp gidenin gitmişliğine alışmışlık yüklü uzun bir isim cümlesine yerleştirip öteki deyip geçip gidebilmişsindir de,bu elimizi bırakmamaya söz vermiş,seni ve beni birinci çoğul şahış makamına,yalnızlığın yalınlığından biz kalabalığına çekip çıkaranlara ne demeli annam,sen söyle bildiğin bişey varsa,verilen sözlere dair,
ben daha 62.ayda tökezlerken,geçermi dersin bu yapayalnızlıkla yanındakiyle bir ömür,keşkeler niye bu kadar çoğaldılar,ve bir virüs gibi yayıldılar içimize annam,bu keşkeli pişmanlıklar,ötekilerden daha az can yakıcı değil inan,sevilmemek sevgiye aç bir yüreğe verilebilecek en büyük ceza olsa gerek,bir bilsen sevilmeye ne kadar muhtacım,şu sıcak yaz kuraklığı gibi büyüyor içimdeki çatlaklar,ve ümitsizliğe düşmemek,herşeyden vazgeçmemek işten bile değil..
annam,bizide severlermi bi bayram sabahı olsun öpüp gözlerimizden,iyiki varsın diyenimiz olurmu şu yalan dünyadan göçüp gitmeden,
dünya lezzetlerinin tadı tuzu kaçmış,ve hatta lezzet vermek bi yana televizyon dizileri kadar yapmacık.
en çok içimi yaralıyan da ne biliyormusun,sevilmediğime şüphe dahi edemiyecek kadar emin oluşum,sevilmiyorum anna,beni seven bir erkek yok şu dünyada,bakışlarımdan anlayanım,gözyaşlarımı öpenim yok,yalnızlığı iliklerime kadar hissedip tir tir titrerken beni sarıp sarmalayan kollar yok,nazımı çekecek hiçkimsem yok,
böyle kolayca yazdığıma aldanma anna,şuraya her dökülen kelime içimde biyerleri kanatıpta sökülüyor sanki,
aman kimse duymasın anna,biz bize ağlaşalım,kimse bilmesin ödünç aldığımız polyannanın gülüşlerini,
acıyan yanlarımızı yine kendimize saklayalım,kadınsı yanlarımızı ortaya çıkarmaya lüzum yok,nede olsa kadın olarak bizi arzulayan kimsemiz yok,neden diye sorma sakın,üzülürsün şişmanlığını yüzüne haykırırsam şimdi,yoksa bilmiyormuydun anna,şişman kadın asla güzel değildir,neyse üzülme daha fazla..
aklıma gelene de bak şimdi anna,sinanın mihrimah sultana aşkını kıskandım bikez daha,iyimi?
bu kıskançlık çok illet bişey bende,eskiden de bu kadar kıskançmıydım acaba?
anna bi sen varsın bi de ben bildiğim,sevilmediği için bunca acıyı çeken,
anna,biriktirme vakti şimdi yaşanacakları,
ve taşma sınırına dayandığında birikenler,ben yine uğrarım senin dost yüzüne,
hoşçakal anna..

1 yorum:

nevbahar01 dedi ki...

ya zeynep bu nasıl bir yazıdır böyle. hayır anna ve sen değilsiniz sadece ,bu yazın bana da ve binlerce kadına da tercüman:(
zeynep hep derim ,yine dicem sen kalemi ve yüreği çok kuvvetlibirisin.nasıl da güzel ifade etmişsin duygularını.
seni seviyorum zeynepciğim...