Çarşamba, Şubat 17, 2010

ben gibi bi karmaşa yazısı.

herkesin kendine gizlediği,ve hatta kendinden dahi gizlediği sırları varmıdır acep,diye bir soru geldi oturdu o en orta yerine düşüncelerimin.
bi yanım soruyu daha baştan saçma bulup,oralı bile olmazken cevabı adına,diğer yanım,biras ürkek,ve bi o kadar sessiz,cevap vermeye can atan ama olabildiğine korkak,inkarcı..
bense ikisi arasında tarafsız bi meksika sınırında izlemekteyim bu kapışmayı..
saat,5:51 pm.(ingilizce yazdım zira yıllardır çabalayıp didinsemde bir arpa boyu yol aldıramadığım ingilizceme bir göz aşinalığı oluverir belki ümidiyle menü dilini ingilizce seçmiş bulunmaktayım cep telefonunda,hal böyle olunca oda saatin ingilizcesini gösteriyo tabi,en sağlamı aslında bir kol saati taşımak şöyle baktımmı baktıracak kendine,öyle güzel bi saat,ama uzun zaman önce böylesi bir alışkanlıktan vazgeçirildim ben,neyse bunu sonra bilahare açıklarım merakı umumiye :)
aslında neden söz saate geldi böylesi bir ışık yılı hızıyla tam kavrayamamakla birlikte,sanırım işten çıkış saatim tetiklemiş olacak deyip,üstünde fazlaca da düşünmüyorum,
bu akşam misafirliğe gideceğiz ailecek,hani şu ikizleri olan eşimin arkadaşıgillere(buda nasıl bir cümle,acaba türkçe dilbilgisine bi aykırılığı felan olmuşmudur,şimdi bunuda merak ettim yazarken)neyse,işte efendim bu güsel insanlar türkmenistan yolcusu olacaklar nasipse,eşinin işyeri oraya gönderiyor onları,neden bilinmez yurtdışında yaşam diyince böyle içimde neresi olduğunu tam olarak kestiremediğim bir yer heyecan yapmaya başlıyo,bizde bikaç seneliğine olsun gitsek en azından diyorum,(ama yine içimden,kimse duymasın,yinede aramızda kalsın bukadar istekli oluşumu,zati bize nasip olmazya bir hayali nacizane benimkisi işte,yada bi parça avuntu isteklerime,
işte öyle birkaç hane orada olacağız muhabbet,ve çocukların şen şakrak uğultuları arasında bir gecemiz daha geçip gidecek ömrümüzden,
neyse,içimde yazdıkça yazma isteği,ama lal olmuş bir gönüllede fazlası gelmiyor elimden gitmekten başka şimdi..
herkese hayırlı akşamlar..

2 yorum:

KelebekGibi dedi ki...

Selam Zeynepcim,
Bence vardir herkesin kendine özel sirlari, hatta kendi bile onlari acmaya korkar...Hatirlanmak ve bilinmek istenmeyen seyler oldugundan belki...
Bu arada saat kullanmaktan neden vazgectin merak ettim, ben hic saat kullanamayan bir insanim, hep özenirim saat kullananlara.
Yazini bir nefeste okudum, seviyorum böyle duygularini aktarici yazilarini.
Belki bir gün sizde gurbet yolcusu olursunuz :P Yaa iyi bir degisiklik ama zor oluyor cok bambaska cevreyse özellikle..
Sevgiler

Unknown dedi ki...

sırlarla dolusun Zeynep :) Merakımı kabartmaya devam ediyorsun