Cuma, Ocak 15, 2010

bir,iki,üç deneme..

kendimden yazmadıkça bu yazmak istemeyişliğimin devam ettiğini farketmekteyim,bu nedenle kendimi azda olsa bişeyleri not düşmek adına pc başına oturtmuş bulunmaktayım :)
mesela harika çarşamba akşamını yazmalıyım önce,arkadaşım leyla ile iş çıkışı buluşup fatihte gezdik biras,biyere oturup beraber yemek ve tatlı yediki,uzun zamandır bahsetmediğimiz üzeri kabuk bağlamış yaralarımızı döktük masaya,sıcacık çaylarımızı yudumlarken,daldık gittik bi ara,kimse bozmadı bu uzun süren sessizliği,ellerini tuttum ve gülümsedim,işte o an söyleyemediği ama birikip taşan şeylerin hepsini hissettim yüreğimde,bütün cansıkıntılarını,hayallerini,ümitlerini,kestiremediği kaygılı günlerini,ağlamak isteyişini..en son nezaman farkettiğimi hatırlayamam ama kolay kolay gözyaşlarını görebileceğiniz biri değildir leyla,ağlarken bile kendini tutup gülümsemeye çalışır,güçlü ve mutlu duran koca bi çınar olmuştur o benim için,gölgesine sığındığım,yada sırtımı verip sonsuz güvenine,beni üzen şeylere direnebildiğim..
bazen canım sıkılır ufacık şeylere,başka bişey düşünmeden ararım onu,ve anlatmama gerek bile yoktur sıkıldığım şeyleri,sadece dinler,anlam veremesede,neden demez hiç,bilir ki sadece içimi dökmek istemişimdir,bazense heyecanlı olduğumda yada çok mutlu sadece seni seviyorum demek için ararım onu,aslında sadece duymak istediğim bende seni seviyorum dostum,diyişidir,işte böyle tarifsiz bi dostluğumuz var leylayla bizim,on beş seneden fazla bir zamandır,
velhasıl harika bi çarşamba gecesi geçirdim soğuk ve hafif hafif yağan istanbul yağmurlarında içimi ısıtan bi dostla olmak iyi geldi bana,iyiki ve de şükürki dostlarım var ve tabiki sizlerde iyiki varsınız,hayatımdaki özelimi okuyan şanslı ve benim için özel insanlarsınız :)
I'm leaving now,you're take care!
see you soon,good evening,everybody..
kiss you :D

Hiç yorum yok: