bir yerlerde hep yanlış yapmanın telaşlı kıpırtısını yaşıyorken...
o yanlışın artık sonsuza dek düzeltilemeyeceğini bilmenin
kıstırılmışlığı ile
pusuyorum bazen....
uzun süre gecelere küsüyorum...
uzun süre kendime küsüyorum...
uzun süre kaleme...kağıda küsüyorum...hayata küsüyorum
En keskin can alıcı virajlarını takipteyim şimdi dönülesi yolların...
Kış hâlâ duruyor olduğu yerde... Ben duruyorum…
sen yanımdan hızla geçiyorsun uzaklara ….
Oysa bilmiyorsun ben Uzaklara yollanacak bir mektubu taşıyorum içimde…
Yazılanlar çoktan yazıldı... yaşandı ve bitti olric...
yazılanlar çoktan yazıldı bitti...
asla yinelemeyeceğiz bir daha!
kışın dondurucu soğuğu kadar dayanılmazdı zaman…
kitap raflarına kafamı gömüp aradığım asıl bulmak istediğimdi…
aradığım neydi olric…
kış ki önümü kesmeyi sevdi hep…
ama ben kış´a inat bir cümleyle açtım yolları bildin hep!...
ahh işte…
"hep olmayacakları mı ister insan… hep olmayacağa mı yönlendirir
yoksa olayları"
içimdekiler eylül dansından geri kalanlar ver elini olric…
aşk´ın bizi bıraktığı sahilden başlayıp bırakalım içimizdeki
tüm gereksiz cam kırıklarını…
ben elime bez bebeğimi alıp oturayım cam pervazlarında…
ben uçurayım uçurtmamı…sen bilyelerini yuvarla yokuş aşağı
ver elini olric..
"her şey güzel olacak …buda geçecek…
sen güçlüsün" diye diye yolu yarıladık bak!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder