Cumartesi, Temmuz 25, 2009

polyanna modunda geçirilen hayat.

beni sinir eden şeylerin var olduğunu bilipte yokmuş gibi davranmak,ve kimselere bişey belli etmeme çabası çok yoruyo beni son zamanlarda,sanırım bazı şeyleri içimde biriktirmektende sıkıldım yeterince.stresten ve habire yorucu soruların muhatabı olarak kendimi ortaya atışımdan ve ikiyüzlü bir mutlu maskeyle gezinmektende,ilgilenilmeye şımartılmaya herkesten öte kendimi şımartmaya fazlasıyla ihtiyacım var,s.o.s. veriyorum kendime döndükçe,ve birbirinin aynı geçip giden en değerli yıllarımada çok üzülüyorum,
ben açıkçası küçüklüğümden beri bana biçilen rolü çok iyi oynamışım ardıma dönüp baktığımda şimdi,yani en deli dolu şimdilerde ergen denilen çağlarda bile içimden geldiği gibi davranmamışım hiçbir zaman,herkes benim nasıl olmamı bekliyorsa öyle olmuşum,ama bu korkak ve ben olmayan davranışlarım çok şeyi eksik bırakmış karakterimde,bunu görüyorum,
ve ceur olmayı hiç beceremedim ben,ünv bitişindeki bir itirafı saymazsam(gerçi yedi yıl geçti hala bu cesur tavrımın ardında durmak yada 20 yaşımın deliğine vermek yerine)keşke demeseydim diyip hala kendimi bir hakim edasıyla mahkum ediyorum,halbuki büyütülecek ve kendimi böyle üzecek ne var koca bi hiçten başka,28 yaşıma geldim hala istediğim gibi biri olmayı başaramadım,hayalini kurduğum biçok şey hala hayallerimdeler,
yarına dair tek hayalim iş çıkışı en son ne zaman gittiğimi bile hatırlayamadığım eminönüne gitmekti eşimle,biras vakit geçirmek ve istanbulun o unuttuğum kokusunu içime çekmekti,hepsi bu,yine hevesim kursağımda kaldı ve kalan hevesler boğazımda koca bi düğüm olup canımı acıtıyorlar her yutkunuşumda,aman kimseler kırılmasın sakın,ben herkesin yerine kendime keserim faturayı hiç mühim değil,
diğer günün ilk saatlerine geçtik bile şimdi,içimde çığlık atma isteği,ama bunu bile yapamam hiçbir zaman biliyorum,işte bu yüzden çığlıklarımıda yurkunuyorum içimi acıtan canımı sıkan şeyler gibi,bir düğümde çığlıklarım oluyor boğazımda,
hep bişeyler eksik,yavan yenilen ekmek gibi,katıksız,
eşim,akrabalarım,yada dostlarım,bunca kalabalığın içinde koca bi şüpheyle kalakalıyorum öylece,işte böyle zamanlarda beni hiçbişekilde tanımayan birine anlatmak soluksuzca içimdekileri,ve ardıma dönmeden koşarak uzaklaşmak istiyorum yanından,
uykum var yarın iş var,diyetisyenede gidecektim ama açıkçası yarın ona verecek 50 tl de yok cebimde,bunada hamdolsun,
dünya ve içindekilerin bir oyalanmacadan ibaret olduğunu yaşayarak öğreniyorum,o zaman anlamını yitiriyor hayalini kurduğum herşey,hurdaya çıkıyor hayatım,
son kullanma tarihi geçmiş üstü küf tutmuş bi yiyecek gibi içim bu gece,sinirlerim çok bozuk,neye çabalıyorum sanki bu hurda dünyada...

3 yorum:

tugbatugba dedi ki...

yaa üzme yine kendini bende üzülüyorum yoksa....
biliyorum cümlelerimin sana çok fazla işlemediğini çünkü bu konudaki yaranın oldukça büyüdüğünü ve canı çok fazla acıttıgını... iyileşmesinin de çok güç olduğunu...
ama üstüne bir çarşaf örtüp yaşamalıyız (işte hepimiz tüm hemcinslerimiz böyle yapmıyormu???) hayatı arada kan rengi olan o çarşşafı değiştirip tekrardan yenisini örtmeliyiz. bize biçilen bu.. fıtratımız gereği herşeyi daha narin herşeyi daha detay istiyoruz daha çok şey bekliyoruz hayal kuruyoruz ne yazıkki karşımızdakiler bunun farkında olsalarda bu kadar kırılabileceğimizin bilmiyorlar yada hayat telaşesinden bilmek istemiyorlar yada o bölümleri hayatın vermiş olduğu bitkinlikten maalesef anlamıyor. sonunda üzülen biz kırılan hayallerimiz oluyor. üzülem be arkadaşım... bu bizim fıtratımızda var bize biçilen rollari sahneye çıkıp oynamak... ama arada kaç git iki soluk al maskeni sadece istanbula göster sonra gene polyanna maskeni tak... toplum senden oynunu oynamanı bekler... maalesef hayatlarımız rollere göre biçilmiş yada bunu biz istedik.. değiştirmek de sanırım bizim elimizde...
iyisin demiiiiiiiiiiii!!!

nevbahar01 dedi ki...

şşttt üniv bitimindeki itirafını çok merak ettim:)
anlatırsın değil mi;)
bu sitemkar yazıdan kalan yorumun bu mu diceksin şimdi bana ama geç okudum son yazında iyi olduğunu biliyorum ya latife olsun istedim, yine de merakım baki:)
öpüldün kocuman...

Unknown dedi ki...

eminönüne niye gidemediniz ki bak merak ettim şincik :/ ah canım ya var mısın bi hafta sonu buluşalım seninle eminönünde ya da başka bir semtte :) kahveler benden :))