Salı, Haziran 30, 2009

kendime yazdığım bi yazı.

ağlasam sesimi duyarmısınız mısralarımda,
dokunabilirmisiniz gözyaşlarıma ellerinizle,
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu,
bu derde düşmeden önce,,neden hatıralarım arasından çıktığına anlam veremediğim bi şiirin mısraları bunlar,sanırım üzerimdeki bu halde şiirden farksız,üzerime yapışıp kalan stres denilen şeyle yaşamayı kabullendimde diyebilirim,
hayal kırıklığı denen şeyi daha az yaşıyorum,son zamanlarda onada alışmış olmalıyım,
gayet rahatsız bi koltukta sabahtan beri oturmak belimide ağrıttı,ve odamın sıcak havasını dağıtsın diye açtığım vantilatörde başımın içinde çalışmaya karar verdi sanki,sussun istiyorum,bu seferde sıcak,sıcacık sarıyor beni,
pervinden de bahsetmez oldum kaç zamandır,yakında bol resimli bi yazı eklerim inş. ondanda,
ve yüzümü güldüren harika bi mektup aldım viyanadan,onuda eklemeliyim,
kendime son not,lise arkadaşlarınla bu pazar olacak okulun pilav gününde buluşabilmen ümidiyle,(inş. herkes gelir,çok özledim hepsini)
ve kelebek gibi arkadaşım ceydanın bi yazısında geçiyordu dudaklarını öne uzatıp ağaladığı,şimdi tam bende o moddayım,keşke işyerinde değil de evde olsaydım,(ağlamalarını bile erteletiyor insana bu koca şehir,(gördünmü faturayı yine sana kestim istanbul,ses çıkarma emi nede olsa eski bi hukukumuz var senle,,

1 yorum:

tugbatugba dedi ki...

insan herşeye alışıyor be bacım... ertelemelere bile... sıkma canını...