Perşembe, Eylül 18, 2008

hoş bi alıntı daha,,,

Küçükken ve çok cocukken ve anlamsız şeylere canım acırken…
İçimde sıkışan bir hüzün, adını kimselere söyleyemediğim…

Hiç gözümün yaşına bakmadan geçen acılar…
Elimi uzatsam tutabileceklerim ve kırık ellerim…
Parmak uçlarımda kaç kadının parmak izi, dudaklarımda kurumuş muz tadında, şeftali tadında, çilek tadında renk kalıntıları…
Yağmursuz mevsimlerde hüzünlenmek de keyifsiz.

Şu sıcak havaya çıkıp, bulutsuz gökyüzüne bakıp efkar da biriktirilmiyor.
İçimdekü hüznü kıyısından katabileceğim bir parça su olsa şimdi…
Gün karanlık. Ama gözlerim kamaşıyor güneşin aydınlığından. İçimden yağmurlar geçiyor, kuruyorum. Adını biliyorum ama söylemek yasak.

Sana seslendiğim zamanlarda sesimi yadırgıyorum. Gözlerinin büyüklüğünden bir şey anlamıyorum.
İçimden geçiyorsun, dokunamıyorum.
Offf… Canım acıyor. Bağıramıyorum.

http://cihangirgulegen.com/gunce/

Hiç yorum yok: