adam önce kitapları topladı
kadın kapısı kapalı ağlıyordu
çocuk merdivenlerde zaman dursa istiyordu
bir ayrılığın üç dalıydılar
birikmiş ne varsa atma zamanıydı şimdi...
çocuk merdivenlerin basamaklarını saydı
saçlarını çözdü bir daha ördü,
kadın kapı kolunu tutmak,
kapıyı açmak, adamın yanına gitmek istedi,
adam resimleri ayırdı
bir ayakkabı kutusuna koydu,
çocuk kapı ziline baktı,
kadın duvardaki saate,
adam açık olan pencereye...
bir ayrılığın üç kahramanıydılar...
zaman durmuyor, adam kalmıyor, kadın engel olmuyordu
zaman duramıyor, adam kalamıyor, kadın engel olamıyordu...
çocuk boynundaki ipli anahtarla kapıyı açtı
çizgili defterinin arasından kuruttuğu gelincik çiçeğini aldı,
kadın balkon kapısını açtı, rüzgar perdeleri uçurdu,
adam açık olan pencereyi kapattı, masanın örtüsünü düzeltti
bir ayrılığın üç adımıydılar...
adam gitti, kadın kaldı, çocuk büyüdü...
şimdi gelincik bir ayakkabı kutusunda, siyah beyaz resimlerle birlikte,
ayakkabı kutusunun anısı çocuğun kilitli kalbinde,
bi ayrılığım üç resmiydiler;
adam, kadın ve çocuk...
perdeler, kapı kolu ve merdiven
bir ayrılığın üç şahidiydiler...
(i.aydın)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder