Perşembe, Aralık 31, 2009

hesaplı kitaplı 2009 çıkarması

*ne düşünüp ne düşünmeyeceğime karar veremediğim günler geçiriyorum yine,hayır depresyon desen oralarda değilim şükür:)


sene sonu geldiya benimkisi geçen yılın muhasebesini yaparken,kendi canıma okumak,tabir yerindeyse.


yazılacak not düşülecek bissürü şey beni beklerken,içimde yazmadan,sadece düşünme isteği var,yada ilk bakışta çözülemeyen şiirlerde kendimi bulma arzusu.


hayatta korktuğum şeylerle yüzleştikçe daha bi cesur olduğumu farkediyorum,ama üzülmüyor da değilim kendim için,yıllar önce kazanmam gereken bu vasfı geç kalmış bir şekilde deneyerek tecrübe ediyor ve anca bu yaşımda elde edebiliyorum bir nebzede olsa.


*yıllardır yüzleşmeye cesaret edemediğim şeyleri ucuna sıkıca bir ip bağlanıp iskele babasına emanet edilen kayıklar gibi içimde biyerlere bağlayıp durmuşum,bu yıl bunu farkettim mesela,oysa içimde bi yer işgal ettiklerini büyük bi ustalıkla kendimden bile nasıl saklayabilmişim,hayret ediyorum düşündükçe,burasıda ayrı tabi..


ama neyse,madem yüzleşip bir hesap çıkarmaya karar verdim kendimle bu yıla dair,bişeyler daha yazayım öyleyse;


*işte bu içimde bağlı kayıklarımı bir bir saldım denize bu aralar,kimi özgür kalmış olmanın sarhoşluğuyla terketti beni oracıkta ardına bile dönmeden,kimiyse cesaret bile edemedi gönül dünyamdan başka biyerlerde yaşayabilme ihtimaline..


oysa ben herzamankinden cesur bıraktım ellerini,gitmelerinden korktuğum herşeyin..


bitek hayallerimi bıraktım kendi nasibime,onlar olmadan yaşamayıda ben göze alamadım sanırım..


*rüyalar gördüm,


ellerinde topladıkları papatyalarla kırlarda koşturan,sarı saçlı kızların gülümseyişleri kaldı hatırımda şimdilik o rüyalara dair,


ama güsel rüyalardı uyanmayı istemedim çoğu zaman,


mavi gözlü oğlan çocuklar da vardı o rüyalarda,saçlarını rüzgarla dans ettiren,


ve bana gülümseyen çocuklar..


bazı geceler istop,yakalamaç oynadık onlarla,ensonunda ben mızıkçılık yapıp oyunların o en güsel yerinde uyanıverdim..


kapatsam gözlerimi hala bana gülümserken bulabilirmiyim acaba onları bir rüyada daha..


*sonra beklenmedik misafirlerim oldu bu yıl,yedi sene öncesinden,onyedi sene öncesinden çıkıp gelen misafirler..


kolonya döktüm ellerine,çikolata şeker bitmişti,kuru bir merhabamı ikram ettim,ve buyrun,bi nefeslenin uzun yoldan geldiniz zira dedim,çok kalamayız dediler,siz bilirsiniz dedim,ama hala gitmediler,bende ısrar etmedim,


kalana git denmez zira,


gidene kal demek kadar zor benim lügatımda bu söz..
**(bu yıl sonu bilançosu tutmayacak gibi geldi,en iyisi ince hesapları düşmemek buraya:)

Cumartesi, Aralık 26, 2009

bir dakika düşünme molası.

Bir derviş bir kucak elmayla bayırlar aşan bir genç kıza rast gelmiş.
Derviş: nereye gidersin o kucağına doldurduğun da nedir? diye sormuş.
Uzak bir tarlayı işaret ederek,sevdiğim orda çalışıyor ona elma götürüyorum demiş kız.
Derviş kaç tane ? diye sormuş birden
Kız gayet sakin bir halde demiş ki :
- İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç...
............ ..Usulca koparmış derviş,zikir çektiği elindeki tesbihini...

Perşembe, Aralık 24, 2009

başlığı olmayan yazı.

bu sonbahar havalarının bende, soğuk suyla duş yapmış gibi bir serinlik getirmesi,daha başka bir ifadeyle beni sırılsıklam ıslatıp sonrada öylece üşüyerek titreyişimi seyrediyor oluşu tuhaf bir mutluluk veriyor son günlerde bana:)
bahşedilmiş bu güzel yağmurlarla yıka yıkayabildiğin kadar içinde birikmiş tortulaşmış nekadar kir varsa,yok eğer başka bişeyse aklından geçen,benim yaptığımı yapabilirsin o zaman da..
sessizce başını yaslayıp geçip giden yılın o son yağmurlarının gözğsüne,öylece seyredebilirsin olup biten herşeyi..ama yazmadan,düşünmeden,biriktirmeden acıları,yada heyecan veren her ne ise işte aklından geçenler..bi durup seyredeceksin kendini bir başkasının bakışlarıyla gibi..
yazmadım.
ama çünkü diye başlayan bi sebebim de yok,
bissürü anı birikti,aslında burda olsalar yazılıp bi köşede ilerde okuduğumda kendilerini hatırlatsalardı bana hiç fenada olmazdı hani,ama yazmadım,
peki ne yaptım öyleyse?
-uzun zamandır görmezden geldiğim,ertelediğim,kalplerini kırdığım hayallerimle vakit geçirdim.anladım ki biras geçte olsa hayallerim benim en büyük mutluluk kaynağımmış,büyüdüğümü sanıp bu güsel şeyleri çocukluğumda yada ardımda bırakıp öylece devam edebilirim sanmışım meğer uzunca bir zamandır,ve sadece kendimi kandırmışım,üzgünüm hayallerimdeki herkes ve herşey sizi bu kadar ihmal ettiğim için.
kendimle barışık olduğum zaman daha güçlü hissediyorum kendimi,yada daha dayanıklı diyim,evet kendimi dağıttığım hatta yaşantımı otomatiğe bağladığım bir anda,o en dibe vuran ve aynı hızla yükseğe sıçrayan bir halle yeniden başladım bikaç şeye yine,
şimdi iyiyim şükür,ve herkes iyi ben iyi olunca sanki..
sevgili aralık,sende benim kadar şaşkınsın şu elveda anlarında bunu görüyorum,sende haklısın herşey deniyorda geride kalanlara,elvedalar hep yarım kalıyor içimizde sanki,bu yüzden sana üzülmüyor değilim,ama yüzleşmek gerek bazen kaçınılmaz olanla,işini kolaylaştırayım istersen ilk gidişi ben yaparak,elveda aralık,elveda puslu gözlerinde saklı hasretimin ay'ı..

Salı, Aralık 15, 2009

bi yıldız daha kayıp geçti rüyalarımdan.

aah hayaller ülkemin badem gözlü kör güzeli,
öldünmü,
kaldınmı,
vardınmı varacağın yere..
kim tutar kaldırır takılıp yerdeki taşlara,
her düşüşünde seni şimdi..
kim tutar ellerini inci gibi yağan kar taneleri düşerken avuçlarına..
aah adı bende saklım,
o kaşlar,o gözler ne işe yarardı bir zamanlar,
hiçbir zaman öğrenemiyeceksin,
üzgünüm..
(yazan:zeynep melike)

bir demlenme sonrası şaşkınlığı

**hayatta bazen öyle zamanlardan geçerki insan,durulup sakinleştiğini hisseder bişeylerin içinde,hissederde işte budur deyip masanın üzerine koyacak elle tutulur olmaz bu hissedilen çoğu zaman.
**geç kalınmış,yarım bırakılmış bişeyin bıraktığı ardında neyse,oyum ben, diyordu vakti zamanın birinde birileri,ve bende devam ettirmek istiyorum cümleyi kendimce,geç kalınan,yarım kalınan ve bi okadarda ertelenen herşeyim ben şimdilerde.
**içimde bi çocuklaşma arzusu,bir sevgi arsızlığı,bir ilgi açlığı varki,kendim kendime şaşıyorum bazen,ve uzun zaman sonra,böylesi bir heyecan ve hayal kırıklıklarını aynı anda yaşıyor kalbim.
**bikez daha kaybol bakalım,ey aşksız gölge,ne zaman çıkacaksın yine beklenmedik bir fırtına sonrası,yada bir bahar heyecanı yaşanırken kalbimde.
**gidenler dönmeyin neolur,ardınızda kalanlar alışmışken böylesine yokluğunuza,şimdi ne alemi var yeri yerinden oynatmanın,ve ardınızdan kömüre dönmüş bir kalbi,yeniden sizin için çarpan bi kalbe dönüştürmeye çalışmanın,
**koşun çocuklar bi sığınak buldum şimdilerde,kimse bizi bulamaz hadi buraya saklanalım,ama söz verin kimseye söylemek yok bu gizli yeri,bi sır olmalı ve öylede kalmalı ki kaçtıkça sığınacak bir yerimiz olsun hayatta,söz verin.
** çay böylesi demlenip sakinleşmişken kim soktu bu kaşığı karıştırdı demliği,şimdi bütün çöpleri çayın su yüzüne çıktı,ah zaman lazım yine dibine çöksün diye..

Çarşamba, Aralık 09, 2009

aşk diyor başka bişey demiyor kalbim..

sevgiye aç arsız bi kalbin
sahibinin sözleri bunlar,
görüyorum onu herseferinde,
yüreğinde koca bir kırık kalple,
sevme diyor bana incinmek istemezsen,
gözükara değilsen sevda için,çekeceğin var aşkın elinden,
eğer ki cesaretin varsa sevgilinin hayaline sahip olmaya,
geçir diyor geceleri bir dikenin koynunda,
yinede garanti edemem sana,
diyeti ödensede çoğu zaman,
vuslata hasret kalır aşk dedikleri şey yürekte..
(yazan : zeynep melike..)

Cuma, Aralık 04, 2009

gecikmiş bir mim var bende :)

sevgili nevbaharım,gülüm balım,canım arkadaşım,bukadarda olmaz biliyorum ama sen affediver beni mimini bu kadar geç cevapladığım için,aslında taslak halinde yazmışım,unutmuşum yayınlamayı,şimdi senin sayfanda mimlediklerim cyayınlamıyo diye okuyunca jeton düştü maalesef,umarım sıkılmadan okur herkes bu koku mimini,sevgiler herkese :D
1) Limon Kolonyası; kolonya çeşitlerinden tek ve en sevdiğim diyelim:)
2) Naftalin;çocukken bu kokuyada bayılırdım,hala burnuma kokusu geldiğinde dönerim o eski günlerime:)
3) Umumi Tuvalet Kokusu; işyerinde hala çekmek zorunda olduğum tarif edemediğim tuhaf bi koku,sanki gelen herkesin kokusu karışmış birbirine ve orda birikmiş gibi:)
4) Sizde yer etmiş bir koku yazın; ıhlamur ağacı kokusu,ne zaman bu kokuyu alsam tarifsiz mutlu olurum:)
5) Deri kokusu; tanımsız bende bu koku,hoşlanmakla hoşlanmamak arası biyerde:)
6) Yasemin kokusu; bu kokuyu biliyormuyum bilmiyorum :)
7) Hanımeli kokusu; bu koku acıyı hatırlatır bana,sanki canımı yakan birileri çıkar gelir o kokuyla:)
8) Kahve kokusu; dinlenmek için bir kahve iki rezene,üstlerine bişey tanımam :)
9) Yeni araba kokusu; böyle bi kokumu varmış :) 10) Eski kitap kokusu; oyumu sahaflardan yana kullanıyorum bende
11) Sigara ve de kahve,çay karışımı ağız kokusu;içinde sigara olan tüm kokular kötü ediyo beni,mümkünse sigarasız koksun herkes ve herşey :)
12)Size hep aynı şeyi anımsatan bir Şampuan kokusu vücut losyonu da olur; blendax(ama o çocukluğumdaki tırtıklı mavi şişesinde:)
13) Bir mekana ait olan, o kokuyu duyunca o mekanı hatırladığınız bir koku; hastane kokusu(buram buram kokan o karışık ilaç kokan hastane kokusunu ne zaman alsam,hala karnıma ağrılar girer:)
14)Kimyon kokusu;bilmemki,pek kullanmıyorum sanırım,şimdi hatırlayamadım kokusunu:)
15) Çikolata kokusu; kokusu ve tadı eksik olmasın hayatımızdan:)
16) Kebap kokusu; tereyağlı iskenderi tercih ederim herşeye :)
17) Döner kokusu; bilmem ki
18) Dergi kokusu; kuşe kağıtta ve kalın bi dergi olsun lütfen :)
9) Rakı kokusu;hiç bilmedim kokusunu,bilmekte istemem sanırım :)
20) Kibrit kokusu;tedirginlik duygusu oluşturan bi koku sanrım bende :)
21) Fesleğen kokusu; gençleştirir beni bu koku :)
22) Sizi yıllar öncesine götüren bir parfüm; belissima :)
23) Hastane kokusu ; bu koku ömründen ömür çalıyor sanki insanın,özellikle samatya,cerrahpaşa,daha bi dert bağlatır içimi
24) Petibör kokusu; hala daha vazgeçemediğim süte batırıp batırıp yediğim o harika lezzetin kokusu :)
25) Bundan bir önce kullandığınız koku size ne anımsatıyor? sabun kokusunu:) benim bütün kokularım çok hafif kokar,kokmak zorundadır,keskin kokulara alerjim var zira :)
26) Vanilya kokusu;sütlaçta güsel kokuyo :)
27) Portakal kokusu; yedikten sonra kabuğunu bıçakla mini mini kestiğimde havaya yayılan o harika koku :)
28) Mandalina kokusu; mandalinayı koklamak hiç aklıma gelmemişti,direk yediğimden heralde :P
29) Ruj kokusu; kimyasal bi koku,pek hoş diyemem.
30) Gazete kokusu;okurken koklayarak gözlerimi kapatıp hayal kurmayı sevdiğim bi koku :)
31) Taze Domates kokusu;süper,herşey bu kadar lezzetli koksa keşke,yapay olmadan:)
32) Kekik kokusu;ete yakıştığını yeni keşfettiğim harika bi baharat kokusu:)
33) Sarımsak Kokusu;bana yedirmesinlerde bu mübareği kim nekadar yerse yesin,kokarsa da koksun :)
34) Sık sık koku değiştirir misiniz? Değiştirdikleriniz arasında duyumsadığınızda size bir şeyler hatırlatanı var mıdır?değişik olanı denemeyi sevmekle beraber,alıştığım bişeyi kolay terkedemem,şimdi bişeyler vhatırlatacak bişey anımsayamadım :)
35) Nem kokusu;evinde kokanları tez zamanda kurtarsın Allah:)
36) Kurşun kalem kokusu; elimdekini koklayıverdim bi çabucak,ama bu pek kokmuyo sanırım,kokulu silgi deseydin belki:)
37) Kaynamış Süt kokusu;asla vazgeçmek yok süte devam,en güsel cennet numunesi bence:)
38) Patlaşmış Mısır kokusu; pek sevmem,sanırım dişlerimin arasına sıkışması sinir ederdi beni eskiden yediğimde:)
39) Fındık ezmesi kokusu; kokusunu geçip lezzetinden bahsetsem :P
40) Kızartma kokusu ve rakı karışımı koku;rakısız kızartma kokusu lütfen:P
41) Sucuk ekmek kokusu; sucuğu direk sade ekmekle ben hiç yememişim vede koklamamışım sanırım,şimi farkettim :P
42)En sevmediğiniz koku size ne hatırlatıyor? sigarayla karışmış parfüm kokusu,resmen baş dönmesi ve mide bulantısı yapıyo bende,olay mahallini çabucacık terkediyorum,yoksa ayakta duramıyorum maalesef.
43) Bir arkadaşımı kokusundan tanırım diyebilir misiniz? kokusundan tanıyabileceğime emin olduğum tek kişi eşim sanırım :P
44) Çay kokusu; içmesini beceremesemde kokusu güsel helede soğuklarda:)
(ben bi çay alıyim abi çok açık olsun ama içmeye değil koklamaya lütfen:P)
45) Miiss gibi Sabun kokusu; harika helede doğal sabunlar,zeytinyağlı,kükürtlü felan oluyoya hani,mis mis :)

annyeong-haseyo.

bir bayram tebriği bile koymadan bloğuma,bayramı,tatili bitiren kendime önce bir cık cık cık teessüf ederimi söylemeden diğer yazacaklarıma geçmek istemiyorum,
neler yaptım yazmayalı efendim,şöyle bir hafızamızı yoklarsak,bildiğiniz gibi cümlesini kurup olayı genelleyebilirim aslında,ama gittiğim gördüğüm,yediğim içtiğim,izlediğim filmlere felan haksızlık olur kanaatindeyim şahsen,bundan haseple şöyle kısaca aklıma gelenlere bir çentik atayım istiyorum;
*biz çarşamba akşamından çıktık bayram tatiline,ve iş çıkışı arkadaşlarla fatihi fetettik,iki lafın belini kırdıkki,hepimize iyi geldi bu buluşma,ben gezerken evde pervine bakan ve gece bitiminde bizleri otobüslerle uğraştırmayıp fatihten alan,ve evlerimize kadar bırakan,kalbimin kahramanı biricik eşim,teşekkür ederim herşey için :)
*arefe temizlik ve alışverişle geçiverdi,bişeycik anlamadım yorgunluktan,
*bayram sabahı bizi kayınvalidem kahvaltıya çağırdı yine,ordaydık,güseldi(resim bilahare ekleyeceğim bunlarla ilgili)
*sülale kalabalık olunca,üstelikte herkes istanbulda olunca,üç gün boyunca bayram ziyaretleriyle geçti günümüz,
*bayramda yediğim börek ve baklavaların hesabını başta kendime sonrada diyetisyenime nasıl vericem bilmiyorum :(
*dördüncü gün evdeydik,bir adet kore dizisi daha bitirdim(sassy girl)
*bu koreceyi ve rusçayı ah bi konuşabilsem,ufaktan kendimce çalışıyorum ama,bi koreli bulmak gerek,mesela şu sassy girl dizisinde başroldeki arkadaş,beni gençlik yıllarıma götürdü resmen,keşke tanışıyor olsaydık dedim içimden,çok enerjik biri geldi,sanırım bu aralar etrafımda enerjisi tükenmemiş birilerine ihtiyaç duyuyorum,
*işyerindeki ütücü abinin gelininede şifalar diliyorum,domuz gribi,zatürre,bide o koma halinde ki doğumu derken,şimdide kalpten anjiyo olacak demişler,şafi olandan istiyorum bikez daha tüm şifa arayanlar için.
*yavaş yavaş yılbaşı geliyor,bu beni korkutuyor çünkü yeni bir hamilelik düşünmek zorundayım,neyse hayırlısı,
*sanırım benim içimde büyümeyen bi çocuk var,ve ben bunu belli etmemek için çok gayret ediyorum,ve bu beni çok yıpratıyor,şimdi bi ormanda sevdiklerimle piknik yapıyor,ve bağıra bağıra şarkı söylemeyi diliyor olurdum heralde bir dilek tutsaydım :)